af edersin

af edersin
гафу ит

Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Смотреть что такое "af edersin" в других словарях:

  • çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin — yönetimi altında bulunan kimselere sık sık müdahale edenler bekledikleri verimi alamadıkları gibi onları da arsız ederler; yiyecek ve para bakımından da sıkıntıya düşürenler onları hırsızlığa itmiş olurlar anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurcalama sivilceyi çıban edersin — küçük bir sorunu çok kurcalar, çok deşerseniz başınıza büyük dert açarsınız anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çok — sf. 1) Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı Bana matematik çok kolay geldi. F. R. Atay 2) zf. Aşırı bir biçimde Ben annemi çok severim. Birleşik Sözler çok anlamlı çok ayaklılar çokbilmiş çok çok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurcalamak — i 1) Ellemek, karıştırarak bakmak Radyoyu kurcalayıp iyice bozdu. 2) Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak Kilidi kurcalamışlar. 3) Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek Çıbanı kurcalamamalı. 4) mec. Meşgul ve rahatsız etmek Bu sorunun cevabı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pohpohlamak — i, hlk. Birini, yüzüne karşı gereğinden çok övmek, koltuklamak, pehpehlemek Yaparsın, edersin diye adamı pohpohladılar, borca soktular. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayıp etmek (veya yapmak) — yakışıksızca davranmak Getirilmenin sebebini bana sordun mu ayıp edersin! K. Tahir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çekişe çekişe pazarlık etmek — bir malı ucuz almak için titizce pazarlık etmek Burada sekiz kuruşluk bir mal için benimle çekişe çekişe pazarlık edersin. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi etmek — 1) iyileştirmek, hastalıktan kurtarmak 2) uygun, yerinde bir davranışta bulunmak Saçma sapan şeylerle kafamı şişirmesen iyi edersin. R. H. Karay 3) argo soymak, parasını, malını almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takdir etmek (veya eylemek) — 1) beğenmek Ama içinden yine onu takdir etmekten de geri kalmazmış. A. Ş. Hisar 2) önemini, gerekliliğini, değerini anlamak Yarın pazar karıcığım / İşe gitmek var, takdir edersin. C. S. Tarancı 3) değer biçmek, değerlendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dünyayı zindan (veya zehir) etmek (veya dünyayı başına dar etmek) — (birine) bir kimseyi çok sıkıntılı bir duruma sokmak En güzel zamanında hiç olmayacak bir şey çıkarır, dünyayı kendine zehir edersin. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aferdsun — afèrdsun (afedèrsun) uzv. DEFINICIJA reg. u ispričavanju, pardon!, oprostite!, ne zamjerite! ETIMOLOGIJA tur. affedersin ← arap. ̔afw + tur. edersin: učinit ćeš; etmek: (u)činiti …   Hrvatski jezični portal


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»